Travma, özellikle son zamanlarda sıkça kullandığımız bir terim haline gelmiştir. Stresi arttırıcı bir kavram olarak görülmekle birlikte, ani, beklenmedik, dehşet verici, kaygı ve panik yaratan, günlük rutini bozan tüm olaylar travma olarak adlandırılmaktadır.
Travma sonrası stres bozukluğunda da akut stres bozukluğunda da travma ya da stres oluşturan bir olay ile karşılaştıktan sonra stres veya kaygıda ciddi bir artış gözlemlenmektedir.
Tetikleyici Etkenler;
Kaza, şiddet içerikli kaza ya da suç,
Çatışma ya da saldırı,
Kaçırılma, kaçırılmaya şahit olma,
Doğal afet,
Yaşamı tehdit eden bir hastalık tanısı almak, aile yakınlarının alması,
Fiziksel ya da ruhsal istismara uğramak gibi
durumlarla karşılaşan birey korku, kaygı, panik ve çaresizlik gibi duygularla yanıt verir.
Olayı sürekli olarak yeniden ve yeniden yaşar.
Hatırlamaktan ve hatırlatılmasından özenle kaçınır.
Rüyalarında ve günlük rutininde travmatik olay tekrar tekrar düşüncelerle yaşanır (flashbacks).
Yaşanılan travma sonucu şiddeti ne olursa olsun her birey olaydan farklı derecelerde etkilenir ya da bazen hiç etkilenmeyedebilir. Bu durum TSSB durumunda da farklılık göstermektedir; bazı bireyler için aradaki süre 1 hafta kadar kısa bazı bireyler için 30 yıl kadar uzun olabilir. Belirtiler zaman içerisinde dalgalanma gösterebilir ve stres dönemlerinde daha yoğun yaşanabilir.
Tedavi süreceinde ilk hedef hastayı desteklemek, olay hakkında konuşması için hastayı yüreklendirmek ve başetme yöntemleri ile hastayı bilgilendirmektir. Bu süreçte ihtiyaç duyulması halinde danışana ilaç tedavisi uygulanabilmektedir. En etkili yöntem ise psikoterapidir, bu sayede danışanın olay ile ilgili duygu ve düşünceleri detaylı olarak irdelenebilmekte ve yaşadığı durumun üstesinden gelmesi amaçlanmaktadır.
Commentaires